12 Mart 2010 Cuma

SAYGIN PROJECT_III_CAYKUR

Saygın bana "çiçek duruşlum" demiş mektubunda. Dün gece sabahlarken de Zeynep "Senin duruşunun tavırlarının neye benzediğini buldum" dedi; "13-14 yaşlarında güneşin altında sürekli top oynamaktan tay gibi olmuş erkek çocuklarına benziyormuşum:) Ikisi de pek hosuma gitti:)

Geçen gün işten dönerken meydanda, kalkmak üzere olan bir otobüsün egzos çıkışına çömelir gibi yapışmış bir sokak adamı gördüm. Çok zor bir pozisyonda orda ısınmaya çalışıyordu. Yurudum geçtim. Bunu hergün görsem, sonra 3 kişiyi görsem hergün, sonra herkesi o otobüsün arkasında görsem... Yuzlerce insan olsa otobusun arkasinda isinmaya calisan yine yurur gecerim herhalde. Ya da baska yere mi tasinirim, onlari gormeyecegim bir semte falan... Ama Dostoyevski "Yer altindan notlar" da bundan bahsederken "bize ihtiyaciniz var" diyordu yer ustundekilere(kendini de yeraltina katarak), bizi gorup acimaya, bizden tiksinmeye ihtiyaciniz var. Boylece iyi hissediyorsunuz kendinizi". Bu kadar abartili olmasa da evet bazi kotu durumlardan keyiflendigimiz oluyor sanirsam.

Rize'den donuyorum simdi, ucak rotar yapmis ondan takiliyorum burda. Ama biraz da oyun oynayacagim. "TM Zero" da online rekorlara kosuyorum artik:) Zor, kolay degil, mesai gerektiriyor. Kuzulari uzaylilardan korumaya calisiyorsun, silahlarinla ve stratejinle:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder